bugün
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar27
- anın görüntüsü17
- ismet gurbuz 202411
- türkiye den soğuma sebepleri21
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak22
- sözlüğe kız getirmek10
- 2024 eurovision şarkı yarışması12
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları16
- bir kızı kucakta zıplatmak11
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması14
- erkeklerin sadakatsiz olması13
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim11
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne20
- tamirciye veren kadın13
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- şu an hissedilen duygu12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- icardi1905'in sözlüğü bozması31
- beni özlediniz mi doğru söyleyin13
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız16
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- karşı cinse giyim önerileri15
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü10
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eric bana9
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- psikolog fiyatları16
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
entry'ler (65)
Yazılış ve okunuş bakımından farklı fakat anlamca aynı olan kelimelerdir. Bu tür kelimeler birbirlerinin yerini tutabilir. Anlamdaş kelimelerin birisi genelde yabancı kökenlidir.
Fakat bazı durumlarda anlamdaş kelimeler birbirinin yerini tutamaz: ''kara bahtlı'' kelime grubunda ''kara'' kelimesinin yerine ''siyah'' kelimesini kullanamazsınız. Çünkü iki kelimenin (kökeni ne olursa olsun) anlamdaş veya yakın anlamlı olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekir.
Fakat bazı durumlarda anlamdaş kelimeler birbirinin yerini tutamaz: ''kara bahtlı'' kelime grubunda ''kara'' kelimesinin yerine ''siyah'' kelimesini kullanamazsınız. Çünkü iki kelimenin (kökeni ne olursa olsun) anlamdaş veya yakın anlamlı olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekir.
kelebek ile aynı ortamda, hele ki üzerinize doğru uçma durumunda kişinin çığlıklar atarak korku içinde kendini ortamdan uzaklaştırmak istemesidir.
dünya üzerinde şu sevimli yaratıktan korkan tek ben varım sanıyordum iki kişi ile tanıştım duygu ve hislerimiz aynı, azımsanmayacak kadar çokuz, korkumuz büyük.
dünya üzerinde şu sevimli yaratıktan korkan tek ben varım sanıyordum iki kişi ile tanıştım duygu ve hislerimiz aynı, azımsanmayacak kadar çokuz, korkumuz büyük.
makarna için hazırlanıp ocağa konan suyun ''kaynadı mı acaba? '' diye merak edilip elini suyun içine sokmak. evet kaynamış.
Yanarım ben sensizliğime
Doyamam senin sevgine
''Bağlarım kopar uçarım gökyüzüne''
Umutlar gelip geçer
Mutluluklar bir an söner
Sensizlik canım ölümden beter..
Doyamam senin sevgine
''Bağlarım kopar uçarım gökyüzüne''
Umutlar gelip geçer
Mutluluklar bir an söner
Sensizlik canım ölümden beter..
eğer çocuk;
Söylediklerinize işitme problemi olmadığı halde işitme problemi varmış gibi tepki vermiyorsa, ismini söylediğinizde size tepki vermiyorsa, Başkalarının söylediklerini anlamıyorsa, Göz kontağı kurmuyorsa, Taklit becerilerinde problem varsa, Babıldamaya geç başlamış ya da hiç ses çıkarmıyorsa, Sesleri taklit etmiyorsa, Oyun oynamıyorsa, Oyuncaklarla amacına uygun oynamıyorsa, Sembolik oyun oynamıyorsa, iletişim kurmak için sadece jest ve mimikleri kullanıyorsa, Sadece istek ve protesto için sizinle iletişime geçiyorsa, Fiziksel temastan hoşlanmıyorsa, Başka çocuklarla oynamaktan hoşlanmıyorsa, Hayal gücünü kullanmıyorsa, Takıntılı bir biçimde sallanma,parmaklarına bakma vb. hareketleri yapıyorsa bir an önce bir uzmana başvurmanızda fayda vardır.
otizm de tanıyı koyan kişiler çocuk nörologları ya da çocuk psikiyatristleridir.
eğer çocukta bu davranışlar var ise mutlaka uzmana başvurulmalıdır.
otizmde erken ve yoğun eğitim çocuğun gelişimi için çok önemlidir.
Söylediklerinize işitme problemi olmadığı halde işitme problemi varmış gibi tepki vermiyorsa, ismini söylediğinizde size tepki vermiyorsa, Başkalarının söylediklerini anlamıyorsa, Göz kontağı kurmuyorsa, Taklit becerilerinde problem varsa, Babıldamaya geç başlamış ya da hiç ses çıkarmıyorsa, Sesleri taklit etmiyorsa, Oyun oynamıyorsa, Oyuncaklarla amacına uygun oynamıyorsa, Sembolik oyun oynamıyorsa, iletişim kurmak için sadece jest ve mimikleri kullanıyorsa, Sadece istek ve protesto için sizinle iletişime geçiyorsa, Fiziksel temastan hoşlanmıyorsa, Başka çocuklarla oynamaktan hoşlanmıyorsa, Hayal gücünü kullanmıyorsa, Takıntılı bir biçimde sallanma,parmaklarına bakma vb. hareketleri yapıyorsa bir an önce bir uzmana başvurmanızda fayda vardır.
otizm de tanıyı koyan kişiler çocuk nörologları ya da çocuk psikiyatristleridir.
eğer çocukta bu davranışlar var ise mutlaka uzmana başvurulmalıdır.
otizmde erken ve yoğun eğitim çocuğun gelişimi için çok önemlidir.
bir şekilde ağzın yeri bulunduktan sonra sigarayı yakmak, burna gelen kötü koku ardından geç de olsa yanan tarafın filtre kısmı olduğunu anlamak.
istanbul'da aşk gece başlar, sabah biter.
athena - ben böyleyim.
Konuda çok az çalışma yayınlanmıştır. Önce ki araştırmacılar hiperleksi tanımını, eğitim almadan 5 yaşından önce okumayı öğrenen ayrıca dilde ve sosyal ilişkilerinde güçlük olan bir grup olarak tanımlamışlardır. Cohen ve arkadaşları 1987 yılında, hiperleksiyi, disleksinin (sadece yazma dili anlamayla ilişkili) aksine, hem konuşma hem de yazmayla ilişkili ağır bir dil bozukluğu olduğunu öne sürmüşlerdir. Richman ve Kitchell 1982 de bu tip çocuklarda üstün bir işitsel ve görsel hafızaya sahip olduklarını ayrıca yalın kelimeleri bir makale içinde olmasına göre daha iyi tanıdıklarını söyledi. Bu çocuklarda kategorize etme güçlüğü vardır ve cümle içindeki yapısal ve anlama ilişkin ip uçlarını yakalamakta güçlük yaşarlar. Bu gözlemlerden bu çocuklarda bilginin izole küçük parçalar halinde depolandığı hipotezi ortaya atılmıştır.
Chicago' da Center for Speech and Language Disorder' da yapılan çalışmalarda bu grupla ilgili dört parametre incelenmiştir.
1. Okumaya erken başlama
2. ilginç dil öğrenme bozuklukları:
- ilk heceleme ve konuşma denemeleri ekolaliktir.
- Harflere, sayılara ve şarkı sözlerine karşı iyi bir işitsel hafızaları olduğu gibi iyi bir görsel hafızaları da vardır.
- Tek kelimeleri anlamaları cümleyi anlamalarına göre daha iyidir.
- Gestalt işlemleme
- Tekrarlayıcı ve basma kalıp konuşmaları vardır ve konuşmanın içeriğinde sık sık kendilerine has kelime ve cümlecikler kullanır.
- Konuşması normal bile olsa konuşmayı başlatma ve sürdürmede sorunları vardır.
3. Sosyalleşmede problemler
4. Gelişim öyküsü:
- Çoğunlukla erkektir.
- 18 ay ve 2 yaşına kadar normal gelişmişken, bundan sonra bir gerileme gösterirler.
- Normal bir heceleme anormal bir prozodi ile beraberdir.
- Bazılarında silik nörolojik bulgular olsa da genelde nörolojik bulgu vermezler.
- Hepsinde davranışsal ve sosyal anormallikler varken bazılarında self-stimulasyonlar gözlenir.
- Dili anlamada sorun yaşarlar.
- 5 yaşından önce okurlar ve kelimeler karşısında büyülenmiş gibi bir davranış gösterirler.
Chicago' da Center for Speech and Language Disorder' da yapılan çalışmalarda bu grupla ilgili dört parametre incelenmiştir.
1. Okumaya erken başlama
2. ilginç dil öğrenme bozuklukları:
- ilk heceleme ve konuşma denemeleri ekolaliktir.
- Harflere, sayılara ve şarkı sözlerine karşı iyi bir işitsel hafızaları olduğu gibi iyi bir görsel hafızaları da vardır.
- Tek kelimeleri anlamaları cümleyi anlamalarına göre daha iyidir.
- Gestalt işlemleme
- Tekrarlayıcı ve basma kalıp konuşmaları vardır ve konuşmanın içeriğinde sık sık kendilerine has kelime ve cümlecikler kullanır.
- Konuşması normal bile olsa konuşmayı başlatma ve sürdürmede sorunları vardır.
3. Sosyalleşmede problemler
4. Gelişim öyküsü:
- Çoğunlukla erkektir.
- 18 ay ve 2 yaşına kadar normal gelişmişken, bundan sonra bir gerileme gösterirler.
- Normal bir heceleme anormal bir prozodi ile beraberdir.
- Bazılarında silik nörolojik bulgular olsa da genelde nörolojik bulgu vermezler.
- Hepsinde davranışsal ve sosyal anormallikler varken bazılarında self-stimulasyonlar gözlenir.
- Dili anlamada sorun yaşarlar.
- 5 yaşından önce okurlar ve kelimeler karşısında büyülenmiş gibi bir davranış gösterirler.
asmalı mescidi tanınmayacak hale getirmiş operasyondur.
hocanın 'ders bitti imzalarını atanlar çıkabilir' diye buyurduğunda ufak çaplı bir gerilim yaşanmasına neden olan çoğu zaman birbirine benzeyen imzaların atıldığı üniversitelerin olmazsa olmaz en değerli kağıt parçasıdır.
Cem Adrian harikalarından biridir.
Kalbini kim kırdı?
Artık mavi degil mi?
Denizler gökyüzü eskisi gibi
Kanatlarını kim caldi?
Artık sende değil mi?
Umutlarım bu sessizliğin eskisi gibi
Al sar kendini bu tülden duvak ile
Sarıl üşüme gelir gecer de kendine
Çarp savur kendini bu yalnız sarkı ile
itiraf et kendine o gitti…
Bir adam severken
Bir adam giderse
Bir adam gülümserken
Biri ölürse
Göz yaşım düşerken
Sözlerin biterse
Ardından uzanırken
Ellerin titrerse
Öyle kal öyle kal aşk hep sende
Öyle kal öyle kal aşk hep sende
Kalbini kim kırdı?
Artık mavi degil mi?
Denizler gökyüzü eskisi gibi
Kanatlarını kim caldi?
Artık sende değil mi?
Umutlarım bu sessizliğin eskisi gibi
Al sar kendini bu tülden duvak ile
Sarıl üşüme gelir gecer de kendine
Çarp savur kendini bu yalnız sarkı ile
itiraf et kendine o gitti…
Bir adam severken
Bir adam giderse
Bir adam gülümserken
Biri ölürse
Göz yaşım düşerken
Sözlerin biterse
Ardından uzanırken
Ellerin titrerse
Öyle kal öyle kal aşk hep sende
Öyle kal öyle kal aşk hep sende
son zamanların en huzur veren şarkısı, yatmadan önce dinlenen tatlı bir masal...
Prader-Willi sendromu başta zeka geriliği, duygusal dengesizlik, kaslarda güç kaybı ve hipotonus, kısa boylu cücelikle beraber iştah bozukluğuna bağlı obezitenin gözlendiği kalıtsal hastalıktır. Nadir görülen bir hastalık olarak görünse de değildir.
Asperger sendromlu çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler, otistik çocuklar ise çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. Asperger çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur. Etyolojisi bilinmemekte, genetik geçişli bir sorun olduğuna ilişkin veriler olup, otistik bozuklukta olan sebepler sorgulanmaktadır. Hastalık, 3-4 yaşlarından sonra anlaşılmaya başlar, genellikle erkek çocuklarında daha sık görülür ve her dokuz erkek çocuğuna karşılık bir kız çocuğunda ortaya çıkmaktadır. Her beş yüz doğumda bir görülmektedir.
Asperger sendromu belirsiz bir durumdur, görünmeyen bir sendrom olduğu için, bu sendromlu olan kişiler, birçok kişi tarafından yanlış anlaşılmıştır. Belirsizdir, aynı zamanda tanımlanması da zordur, genellikle, ”üçlü bir eksiklik” olarak tanımlanmıştır, üçlü bir zorluklar seti;
toplumsal ilişkilerde zorluklar
iletişimde zorluklar
hayal gücünde zorlanmalar olarak bu eksiklikler ortaya çıkmaktadır.
Asperger Sendromlu çocukların tuhaf ilgileri veya acayip, yoğun tutkuları (alışılmadık şeyleri saplantı halinde biriktirme gibi) vardır. Belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. Örneğin otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi eksantrik konularda her ayrıntıyı bilirler, arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler. ilgi alanları konusunda insafsızca konferans verme eğilimindedirler; bu konularda tekrarlayan sorular sorarlar; fikir üretmekte problemleri vardır; diğerlerinin isteklerine aldırmaksızın kendi eğilimlerini takip ederler ve bazen de kendi kısıtlı ilgi alanları dışında kalan herhangi bir şeyi öğrenmeyi reddedebilirler.
Asperger sendromu belirsiz bir durumdur, görünmeyen bir sendrom olduğu için, bu sendromlu olan kişiler, birçok kişi tarafından yanlış anlaşılmıştır. Belirsizdir, aynı zamanda tanımlanması da zordur, genellikle, ”üçlü bir eksiklik” olarak tanımlanmıştır, üçlü bir zorluklar seti;
toplumsal ilişkilerde zorluklar
iletişimde zorluklar
hayal gücünde zorlanmalar olarak bu eksiklikler ortaya çıkmaktadır.
Asperger Sendromlu çocukların tuhaf ilgileri veya acayip, yoğun tutkuları (alışılmadık şeyleri saplantı halinde biriktirme gibi) vardır. Belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. Örneğin otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi eksantrik konularda her ayrıntıyı bilirler, arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler. ilgi alanları konusunda insafsızca konferans verme eğilimindedirler; bu konularda tekrarlayan sorular sorarlar; fikir üretmekte problemleri vardır; diğerlerinin isteklerine aldırmaksızın kendi eğilimlerini takip ederler ve bazen de kendi kısıtlı ilgi alanları dışında kalan herhangi bir şeyi öğrenmeyi reddedebilirler.
Eğitilebilir düzeyde zeka geriliği olan Down sendromlu hastalar geç de olsa konuşabilir, kendilerine bakabilecek düzeyde sosyal gelişme gösterir ve çevreye uyum sağlar. Genelde taklit, resim ve müzik yeteneği olan, mutlu, arkadaş canlısı çocuklardır. Az bir bölümünde emosyonel sorunlar vardır. Büyük çoğunluğu basit meslekler öğrenebilir, müzik aletleri çalabilirler.
türklerin tarihi - jean paul roux (pasifikten akdenize 2000 yıl)
hızlı soğusun diye, derin dondurucuya koyup içmeyi unutan kişi için, unutulan bira kabustur.
(bkz: ada)